Türkân Şoray, (d. 28 Haziran 1945, İstanbul). Türk sinema oyuncu ve yönetmen. Türk sinemasında Sultan lakabıyla anılmaktadır. Fatih Kız Lisesi orta bölümünü bitirmiştir. 1960'larda sinema ile tanışmış, 1964'te 1. Antalya Film Festivali'nde "Acı Hayat" filmiyle en başarılı kadın oyuncu ödülünü almıştır.
Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik'le birlikte, Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş dört önemli kadın oyuncudan biri kabul edilir. Bu dörtlü içinde, yönetmenlik de yapmış tek oyuncudur.
90'lı yıllarla birlikte, TV çalışmalarına da ağırlık vermeye başlamıştır. Yaptığı bu video çalışmalardan en çok ses getiren ve uzun ömürlü olanları, İkinci Bahar ve Tatlı Hayat olmuştur.
Tiyatro oyuncusu Cihan Ünal ile 1983'te evlenmiş 1987'de ayrılmış ve bu evlilikten Yağmur adlı bir kızları olmuştur. Bugüne kadar 203 sinema rol almıştır.
30 Aralık 2008 Salı
19 Kasım 2008 Çarşamba
Yapımcılığını Mustafa Saygın, yönetmenliğini ve senaristliğini Korhan Uğur'un yaptığı başlıca rollerde Oyuncu Burak Sarımola, Nihan Aslı Elmas, Erol Alpsoykan, Aysan Sümercan ve Mehmet Erbil'in yer aldığı Öldür Beni sinema filmi Ocak 2009'da Pinema tarafından vizyona sunulacak.
Filmin konusu:
Ozan ve oyuncu Atilla köy köy gezip köy yaşantısı, yöresel yemek tarifleri gibi konuları çekerek TV programı yapan iki arkadaşlardır.
Bir gün sinema Dikilinin gizemli bir köyüne gelirler. Orada Emine Teyzenin esrarengiz şerbetinden içen Ozan’ın hayatı değişir. Bu değişikliğe anlam veremez. Anlamaya çalışırken ölümsüz olduğunu fark eder. Köyü terk etmek isterler ama şerbetin bir etkisi de içenlerin köyü terk edememesidir.
Şerbetten içmemiş olan Atilla arkadaşını orda bırakarak kaçıp gider. Ozan köyde yalnız başına kalır. Köyün muhtarı Hulusi Dede ona yardımcı olur, onu teselli eder.
Bir süre sonra kız arkadaşı oyuncu Duygu da yanına gelir.Fakat Ozanın ölümsüz olduğunu öğrenmesi yaşadığı olaylara anlam verememesi kafasını iyice karıştırır ve Ozanı terk edip o da köyden gider.
Bir süre sonra tek ölümsüzün kendisi olmadığını, bu köydeki herkesin Emine Teyzenin şerbetinden içmiş olduğunu fark eder.
Köy muhtarı Hulusi Dedenin rehberliğiyle bu köyde yaşamanın bir fırsat olduğunu, ölümlü kısa hayatında yapmak isteyip de zaman sınırlılığından yapamadığı her şeyi burada yapabileceğini öğrenir.
Bu köyde herkesin bir listesi vardır ve sırayla daha önceki hayatlarında yapamadıklarını burada yapmaya çalışmaktadırlar.
Zaten başka çareleri de yoktur. Ozan da kendisine bir liste yapar ve Hulusi dedenin yardımlarıyla listesindekileri gerçekleştirmeye başlar.
Filmin konusu:
Ozan ve oyuncu Atilla köy köy gezip köy yaşantısı, yöresel yemek tarifleri gibi konuları çekerek TV programı yapan iki arkadaşlardır.
Bir gün sinema Dikilinin gizemli bir köyüne gelirler. Orada Emine Teyzenin esrarengiz şerbetinden içen Ozan’ın hayatı değişir. Bu değişikliğe anlam veremez. Anlamaya çalışırken ölümsüz olduğunu fark eder. Köyü terk etmek isterler ama şerbetin bir etkisi de içenlerin köyü terk edememesidir.
Şerbetten içmemiş olan Atilla arkadaşını orda bırakarak kaçıp gider. Ozan köyde yalnız başına kalır. Köyün muhtarı Hulusi Dede ona yardımcı olur, onu teselli eder.
Bir süre sonra kız arkadaşı oyuncu Duygu da yanına gelir.Fakat Ozanın ölümsüz olduğunu öğrenmesi yaşadığı olaylara anlam verememesi kafasını iyice karıştırır ve Ozanı terk edip o da köyden gider.
Bir süre sonra tek ölümsüzün kendisi olmadığını, bu köydeki herkesin Emine Teyzenin şerbetinden içmiş olduğunu fark eder.
Köy muhtarı Hulusi Dedenin rehberliğiyle bu köyde yaşamanın bir fırsat olduğunu, ölümlü kısa hayatında yapmak isteyip de zaman sınırlılığından yapamadığı her şeyi burada yapabileceğini öğrenir.
Bu köyde herkesin bir listesi vardır ve sırayla daha önceki hayatlarında yapamadıklarını burada yapmaya çalışmaktadırlar.
Zaten başka çareleri de yoktur. Ozan da kendisine bir liste yapar ve Hulusi dedenin yardımlarıyla listesindekileri gerçekleştirmeye başlar.
3 Kasım 2008 Pazartesi
Eriyen Buz Parçaları
Ben 6 yaşımda tanıştım Kadir INANIR'la, Kemal SUNAL'la ve İlyas SALMAN'la. Hababam sınıf'ında tanıdık saf rolünde Kemal SUNAL'lı kurnazlığı ile tanıdık Halit AKÇATEPE'yi, çapkınlığıyla tanıdık Tarık AKAN'ı. Ne mutlu bize ki tanıdık ve gerçek sinemanın nasıl olsuğunu gerçek oyuncu nasıl oynandığını gördük. Ve şimdi vizyona bakıyorum malesef o kadar yetenekli oyuncular göremiyorum. Kemal SUNAL'ın hangi filmleri olursa olsun 20 kere de izlesem bıkmamışımdır. Yine de izlesem bıkmam. Onlar elimizde birer buz parçası gibiydiler ve zamanı geldiğinde eriyip gittiler.
Ama bazıları varki hala mücadele ediyor erimemek için. Geçen hafta İbo Show'u izlerken unutulmayanlar köşesinde İlyas SALMAN'ın olduğunu gördüm ve merakla izledim. İlyas SALMA'nın ağzından şu kelimeler döküldü: "samanlıkta da uyudum, Hiltonda da, ama uyurken ne samanlığın pisliğini gördüm ne de Hiltonun ışıl ışıl konforlu odalarının duvarlarını..."
Unutulmuşluğun acısı yüzünden okunan oyuncu İlyas SALMAN ekranlara sanki seyircisi onu izliyormuş gibi baktı. video buradan izlenir. Onlar bizim gözümüzü açtığımızda bizi bazen güldüren bazense hüzünlendiren erimeye yüz tutmuş avuçlarımızdaki birer buz parçaları gibiler, onları unutmak geçmişimizi unutmak gibi olur. Bir zamanlar onlarla neler yaşadığımızı bidaha gözden geçirerek o buz parçalarına iyi bakalım olur mu?
Ama bazıları varki hala mücadele ediyor erimemek için. Geçen hafta İbo Show'u izlerken unutulmayanlar köşesinde İlyas SALMAN'ın olduğunu gördüm ve merakla izledim. İlyas SALMA'nın ağzından şu kelimeler döküldü: "samanlıkta da uyudum, Hiltonda da, ama uyurken ne samanlığın pisliğini gördüm ne de Hiltonun ışıl ışıl konforlu odalarının duvarlarını..."
Unutulmuşluğun acısı yüzünden okunan oyuncu İlyas SALMAN ekranlara sanki seyircisi onu izliyormuş gibi baktı. video buradan izlenir. Onlar bizim gözümüzü açtığımızda bizi bazen güldüren bazense hüzünlendiren erimeye yüz tutmuş avuçlarımızdaki birer buz parçaları gibiler, onları unutmak geçmişimizi unutmak gibi olur. Bir zamanlar onlarla neler yaşadığımızı bidaha gözden geçirerek o buz parçalarına iyi bakalım olur mu?
16 Ekim 2008 Perşembe
1958'de Yeşil Sahne'de amatör olarak tiyatro oyuncu luğuna başladı. 1964-1966 yılları arasında Doğu Anadolu'nun köylerinde ilkokul öğretmenliği yaptı. 1966'da İstanbul Belediye Şehir Tiyatrosu’na girdi. 1980-1982 yılları arasında tiyatro çalışmalarını Almanya'da sürdürdü. Uzun yıllar Kemal Sunal’lı, İlyas Salman’lı filmlerin ikinci adamıydı. İlk başrolü, geç bir tarihte Şalvar Davası 1983 ile geldi. Çeşitli yayın organları tarafından sinemada yılın oyuncusu seçildi.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)